Rus iş insanlarına ait yat, villa ve sanat eserleri kolay bulunurken milyarlarca doları bulan servetlerinin izini sürmek daha zor.
“AKDENİZ’DEKİ MOSKOVA”
CBS televizyonu Güney Kıbrıs’ı kürk mağazaları, kiril alfabeli tabelaları ve havyar servisi yapan restoranları ile “Akdeniz’deki Moskova” diye tanımlıyor. Ruslar’ın genellikle tercih ettiği Limasol bölgesi ekranlarda yer aldı.
Programda oligarkların paraalrını saklayacak yer aradığını söyleyen Kıbrıs Parlamentosu üyesi Alexandra Attalides, şöyle devam etti:
“1989’dan sonra Rus halkının mallarını çalıp kendi imparatorluklarını kurmaya başladılar. Ve belki de bir gün bir şeyler olacağından korktular, bu yüzden varlıklarının Rusya dışında güvende olmasını istediler. Bu yüzden vergi cenneti arıyorlardı ve o zamanlar vergi oranımız çok düşüktü”
SUÇLULARIN ARADIĞI ŞEY: GİZLİLİK
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün analisti Maira Martini ise Güney Kıbrıs ile ilgili “Gizlilik ve sabit güvenlik sunuyor ve suçluların ve yolsuz kişilerin genellikle aradığı şey de bu” diye konuştu. Güney Kıbrıs’ın zenginleri çekmek için bir sistem kurduğunu söyleyen Martini, “Kıbrıs’ta uzun yıllar çok fazla soru sorulmadan banka hesabı açabilirsiniz. Çok fazla soru sormadan bir şirket açabilirsiniz, yani kim olduğunuzu, paranın nereden geldiğini söylemenize gerek kalmadan parayı oraya koyabilirsiniz” dedi.
BANKADAKİ MEVDUATLAR RUSLARIN
2012 yılında yaklaşık bir milyon kişinin yaşadığı Güney Kıbrıs’ta yaklaşık 72 milyar euroluk banka mevduatı bulunuyordu. Bu banka mevduatlarının yaklaşık yüzde 30’u Rus vatandaşlarından geldi. 2013’te Yunanistan’daki borç krizi, Kıbrıs ekonomisini batma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı. Ülkenin tüm Rus sermayesini kaybedeceğinden korkan milletvekilleri, diğer ülkelerin zenginliğini çekmek için kullandığı bir planı – “yatırım yoluyla vatandaşlık” programını – uygulamaya koydu.
2 MİLYON EURO İLE AB’NİN KAPISINI AÇTI
Ülkeye 2 milyon euro ve üzerinde yatırım yapan ve genellikle gayrimenkul satın alan herhangi bir yabancı, Kıbrıs vatandaşlığı alabiliyordu. Bu da Avrupa Birliği’nin bir parçası ülkeyi daha cazip hale getirdi. Bu durumu Rum vekil Attalides “Yani Kıbrıs pasaportunu satın alanlar, Avrupa pasaportunu satın alıyorlardı. 27 ülkeye açık kapı satın alıyorlardı” diye tanımladı. Kıbrıs, 2013’ten 2020’ye kadar bu “altın pasaportların” yaklaşık 7.000’ini çıkardı; bunların neredeyse yarısı Ruslara aitti.
2020’DE PASAPORT YOLSUZLUĞU ÇIKTI
Bir anda Limasol’un silüeti yüksek katlı lüks apartmanlarla, limanı mega yatlarla ve mağazaları aşırı zengin Ruslarla doldu. Ancak 2020’de pasaport programındaki yolsuzluğu ortaya çıktı. Güney Kıbrıs Rum Kesimi, bazıları suçlulara ve kaçaklara yasadışı olarak yüzlerce “altın pasaport” vermişti.
SİLAH FABRİKASI SAHİBİNE PASAPORT
Protestoların ardından ve AB’nin baskısı altında Kıbrıs hükümeti programı haftalar sonra kapattı. Ama pasaportlar suçluların elindeydi. Bunların arasında bir Rus silah fabrikasının sahibi olan Igor Kesaev de var. Rusya’nın en büyük havaalanının yönetim kurulu başkanı ve Putin’e yakın isimlerden milyarder Alexander Ponomarenko. Putin’in yakın çevresinin bir parçası alüminyum kralı Oleg Deripaska.
GÜNEY KIBRIS’IN İLİŞKİLERİ ENDİŞE VERİYOR
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün analisti Maira Martini, Kıbrıs pasaportunun, yaptırım uygulanan oligarkların mülk satın almasını ve varlıklarını taşımasını kolaylaştırabileceğini ve zengin Ruslarla Kıbrıs arasındaki samimi ilişkinin uluslararası alanda endişe yarattığını söyledi.
patronlardunyasi.com