Enflasyon ve cari açığı azdıran iç talebi kontrole almak için “sıkı para” politikası uygulamasına geçen Merkez Bankası’ndan, kredi kartları ile ilgili de yeni bir düzenleme beklenirken, yurttaşların mal ve hizmet alımlarında birincil ödeme aracı haline gelen kart kullanımı dur durak bilmiyor.
Banka’nın halen birkaç alternatif üzerinde çalışmasını sürdürdüğü bireysel kredi kartlarındaki borç bakiyesi, bu yılın ilk ayında da büyümeye devam etti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) haftalık verilerine göre 29 Aralık 2023- 2 Şubat 2024 arasındaki yaklaşık bir aylık dönemde bireysel kart borcu bakiyesi yüzde 8’le, aylık enflasyonun üzerinde bir artış göstererek 1 trilyon 247,4 milyar liraya yükseldi.
Bu dönemde net 92,5 milyar lira büyüyen kart borcunda son bir yıldaki net artış ise 755,6 milyar lira oldu. Son bir yılda cari olarak yüzde 153,6 büyüyen bireysel kart borcunda, ocak sonu itibarıyla yüzde 64,86 olan yıllık enflasyona göre “reel” artış da yüzde 53,8 olarak gerçekleşti. 2 Şubat itibarıyla bireysel kart borçlarının 540,5 milyar liralık bölümünün taksitli, 706,9 milyarının ise taksitsiz alışverişler kaynaklı olduğu belirlendi.
Dünya’dan Naki Bakır’ın haberine göre, bir aylık dönemde taksitli borçlar yüzde 8,2 oranında net 40,9 milyar, taksitsiz borçlar yüzde 7,9 oranında 51,5 milyar; son bir yılda ise taksitli borçlar yüzde 117,4 oranında 291,9 milyar, taksitsiz borçlar da yüzde 190,6 oranında 463,6 milyar lira büyüdü. Son bir yılda reel olarak taksitli borçların yüzde 31,9, taksitsiz borçların yüzde 76,3 büyüdüğü dikkati çekti.
TAKSİTLİ BORÇLANMA HIZ KESTİ
Maliyet olarak tüketici kredilerine göre daha uygun olduğu için tercih edilmesi nedeniyle hazirana kadar olan dönemde hızlı bir yükseliş gösteren “karta taksit” ve “taksitli nakit avans” şeklindeki borçlanmanın izleyen dönemde ise hız kestiği belirlendi.
Kartlı alışverişlerin kredilendirilmesi niteliğindeki söz konusu harcamaları, mayıs sonunda 368,6 milyar lira ile aynı tarihte 699,4 milyar lira olan toplam bireysel kart borçlarının yüzde 52,7’sine ulaşmıştı. Parasal sıkılaştırma döneminde faizlerin yükseltilmesi, vadelerin kısaltılması gibi tedbirlerin de etkisiyle taksitli borçların, toplam kart borcundaki payı haziran sonunda yüzde 50,1’e, temmuz sonunda yüzde 50’nin altına ve bu yıl 2 Şubat itibarıyla yüzde 43,3’e kadar indi.
Parasal sıkılaştırma döneminde taksitli borç artışı hız keserken, kartla yapılan peşin harcamalardaki artış ivme kazandı. 2023’ün ilk beş ayında yüzde 69,3 büyüyen taksitli borç bakiyesinde izleyen 8 aydaki büyüme ise yüzde 46,6’da kaldı. Buna karşılık geçen yıl ilk beş ayda yüzde 44,5 artan taksitsiz borçlar, sonraki dönemde yüzde 113,7 oranında bir büyüme kaydetti.
KARAHAN: ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR
Merkez Bankası’nın yeni Başkanı Fatih Karahan tarafından açıklanan Banka’nın 2024 yılı birinci Enflasyon Raporu’nda kredi kartları ile ilgili bir düzenlemeye değinilmedi. Ancak, raporun açıklandığı toplantıda bir soru üzerine Başkan Karahan, kredi kartı harcamalarındaki yükselişi takip ettiklerini, bu konu ile ilgili düzenleme yapılması gerektiğini düşündüklerini belirtti. Karahan, birkaç yöntem üzerinde çalışmaların sürdüğünü, belli bir aşamaya geldiğinde bunun kamuoyuyla paylaşılacağını bildirdi.
“KARTA DÜZENLEME BASKILAYICI DEĞİL, DENGELEYİCİ OLMALI”
Hayat pahalılığı ve kredi kartı kullanımı arasında sıkı bir ilişki bulunuyor. Hayat pahalılığı arttıkça gelir-geçim dengesi bozulan, ay sonunu borçla getirebilen dar ve sabit gelirli kesim giderek daha fazla kredi kartına yükleniyor. Aşırı kart kullanımı da enflasyonu körüklüyor.
Vadesi geldiğinde “asgari tutar”ını ödeyip, kalan borcu öteleme yaygın bir davranış haline gelirken, yurttaşların bankalara olan kart borcunda adeta patlama yaşanıyor. Başka deyişle geniş kitleler borçlanarak ve borcu sürekli öteleyerek tüketim alışkanlıklarını sürdürüyor. Borçla tüketim yoluyla iç talebin dönem dönem aşırı uyarıldığı da görülüyor. Bu da enflasyonu ve cari açığı azdırıyor.
Uzmanlar kredi kartı kullanımına yönelik yapılacak kısıtlayıcı düzenlemelerin şart olduğunu, ancak bu konuda dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. Kart kullanımına yönelik düzenlemelerin tüketimi sert biçimde “baskılayıcı”, tamamen kısıcı değil, “dengeleyici” olması gerektiğini belirten uzmanlar, ekonominin tüketim ayağının durması halinde üretim ayağının da duracağına, milli gelir kaybı ve ekonomide küçülme olasılığına işaret ediyor.
SIKILAŞTIRMA ETKİSİ VAR
Merkez Bankası’nın Enflasyon Raporu’nda yer alan analizde kredi kartının kredilendirme saiki ile yapılan harcamaların büyümesinin belirgin olarak azaldığı tespiti yer aldı. Analizde, kredi kartı harcamalarının taksitli ve taksitsiz nakit avans bakiyesi kredilendirme fonksiyonu ile yakından ilişkili.
Taksitsiz alışveriş kredi kartının ödeme saiki ile ilişkilendirilse de müşteriye ödemesini yaklaşık bir ay öteleme imkânı getirmesi kredilendirme saikini de içeriyor. Analizde, toplam nakit avans bakiyesi ile taksitli alışveriş “kredi aracı saiki” ile taksitsiz alışveriş ise “ödeme aracı” saikiyle yapıldığı varsayılarak, kredi kartı büyümesi kredi ve ödeme aracına göre ayrıştırıldı.
Buna göre hazirandan bu yana, parasal sıkılaşma ile yükselen kredi kartı faizlerinin etkisiyle kredilendirme saikiyle yapılan harcamaların büyümesinin belirgin olarak zayıfladığı görüldü. Ancak, kredi kartlarının ödeme saikine yönelik olarak yapılan harcamaların artış hızının, yavaşlamakla birlikte enflasyon oranının oldukça üzerinde seyrettiği vurgulandı.
KREDİLERDE REEL DARALMA
Öte yandan bireysel kart borçlarının reel bazda yüzde 1,2 artış gösterdiği son bir aylık dönemde reel olarak; taşıt kredisi hacminin yüzde 8, konut kredisinin yüzde 6,6, ihtiyaç kredisinin yüzde 4,1 ve toplam tüketici kredisi hacminin yüzde 5,1, ayrıca ticari ve diğer kredilerin yüzde 4,2 ve böylece bankacılık sektörünün toplam kredi hacminin yüzde 3,8 daraldığı gözlendi.
Son bir yılda ise bireysel kredi kartı borçları yüzde 53,8’le rekor düzeyde reel büyüme kaydederken, tüketici kredilerinden sadece taşıt kredisinde yüzde 6’lık bir reel büyüme, buna karşılık konut kredilerinde yüzde 27,2 ve ihtiyaç kredisinde yüzde 14,9’la sert reel daralma yaşandı. Ticari ve diğer kredilerin hacminde de reel olarak yüzde 11,1 daralmanın yaşandığı son bir yılda bankacılık sektörü toplam kredi hacmi reel bazda yüzde 8 daraldı.
patronlardunyasi.com