Eski bakan, siyaset bilimci ve yazar Ahmet Taner Kışlalı, 21 Ekim 1999’da evinin önünde uğradığı bombalı saldırı sonucunda yaşamını yitirdi.
Kışlalı’nın Atatürk, Kemalizm, aydınlanma, laiklik üzerine yaptığı çalışmalar ve “Kemalizm geçmişin bekçiliği değil, geleceğin öncülüğüdür” sözleri bugün hala genç yazar ve gazetecilere yol gösterirken, 2012 yılında gazeteci-yazar Soner Yalçın’ın, Kışlalı adına aldığı ödülde yaptığı konuşma yeniden gündeme geldi.
Kabataşlılar Derneği’nde verilen “Aydın İnsan Onur Ödülü”ne layık görülen Yalçın, gazetecilerin gerçeği vurgularken yaşadığı zorluklara değinerek Ahmet Taner Kışlalı gibi öncülerin önemine dikkat çekmişti. Yalçın o konuşmada şunları söyledi:
“26 yıllık gazeteciyim. Bütün samimiyetimle söylüyorum. Aldığım en değerli ödül Ahmet Taner Kışlalı hocam adına aldığım ödüldür. Bizim ülkemizde ne yazık ki gerçekler çok tehlikelidir. Gerçeği söyleyen, gerçeği yazan, gerçeğin yanında durana mutlaka kötülük yapılıyor. Ya işsiz bırakılıyor, ya hapse atılıyor ya da ne yazık ki kör karanlık kuytularda katlediliyor. Bütün bunlara rağmen bizim 170 yıllık aydınlanma yürüyüşümüz var. Biz bu aydınlanma yürüyüşünün bayrağını Ahmet Taner Kışlalı gibi hocalarımızdan aldık. Düşürmeye hiç niyetimiz yok, bu bayrağı hep birlikte daha da yukarı çıkaracağız. Aydınlık bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz.”
AHMET TANER KIŞLALI KİMDİR
Kışlalı, 10 Temmuz 1939’da Tokat’ın Zile ilçesinde doğdu. İlkokulu annesinin görevli olduğu Kilis Kemaliye İlkokulu’nda bitiren Kışlalı, Kilis Ortaokulunun ardından eğitimine Kabataş Erkek Lisesinde devam etti.
Daha sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde öğrenim gören Kışlalı, aynı yıllarda spor muhabirliğine başladığı Yeni Gün gazetesinde kısa sürede yazı işleri müdürü oldu.
Kışlalı, 1967’de Fransa bursuyla girdiği Paris Hukuk Fakültesinde doktorasını “Modern Türkiye’de Siyasi Güçler” teziyle tamamladı. Fransa’da tanıştığı Nicole (Nilgün) ile 28 Mayıs 1968’de evlenen Kışlalı’nın, bu evlilikten kızları Altınay ve Dolunay dünyaya geldi.
Kışlalı, 1968-1972 yıllarında Hacettepe Üniversitesinde “siyaset sosyolojisi” dersleri verdi. Ancak askerlik hizmeti sonrasında bu görevine dönmedi.
TRT Bilimsel Başarı Ödülü’ne 1971’de layık görülen, 1972’de doçent olan Kışlalı, 1971-1977 yıllarında Yankı dergisinde görev yaptı.
Bu dönemde CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit ile tanışan ve 1977’de CHP’den İzmir Milletvekili seçilen Kışlalı, 1978-1979 yıllarında Ecevit’in kurduğu 42. Hükümet’te Kültür Bakanlığı yaptı.
12 Eylül sonrasında üniversiteye dönen Kışlalı, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinde “siyaset bilimi” dersleri verdi.
Kışlalı, 1988’de profesör oldu, 1991’de Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığına başladı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği gibi derneklerin toplantılarına konuşmacı olarak katılan Kışlalı, 1993’te Fransız Ulusal Liyakat Nişanı’na layık görüldü.
Kışlalı, 9 Eylül 1995’teki trafik kazasında eşi Nilgün Kışlalı’yı kaybetti, kendisi ise ağır yaralandı.
Nilüfer Kışlalı ile 1997’de ikinci evliliğini yapan Kışlalı’nın bu evlilikten ise kızı Nilhan Nur dünyaya geldi.
Ahmet Taner Kışlalı, 21 Ekim 1999’da otomobiline yerleştirilen bombanın patlaması sonucu hayatını kaybettiğinde 60 yaşındaydı. Türkiye’yi yasa boğan saldırının ardından Ankara’daki cenaze töreninde Kışlalı’yı son yolculuğuna binlerce kişi uğurladı.
Vefatına kadar Cumhuriyet gazetesindeki yazılarını yazmayı ve Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinde ders vermeyi sürdüren Kışlalı, ölümünden sonra 1999 Sertel Demokrasi Ödülü’ne layık görüldü.
ÇALIŞMALARI
Kışlalı’nın, gündemdeki siyasi konularına ilişkin yüzlerce köşe yazısının yanı sıra “Modern Türkiye’de Siyasi Güçler”, “Öğrenci Ayaklanmaları”, “Atatürk’e Saldırmanın Dayanılmaz Hafifliği”, “Kemalizm, Laiklik ve Demokrasi”, “Siyasal Sistemler”, “Siyaset Bilimi”, “Siyasal Çatışma ve Uzlaşma”, “Seçimsiz Demokrasi”, “Bir Türk’ün Ölümü” ve “Ben Demokrat Değilim” adlı kitapları bulunuyor.
Kışlalı, öğrencilerine ithaf ettiği “Siyasal Çatışma ve Uzlaşma” adlı kitabında, “şiddetin psikolojisi” ve “terörizmin sosyolojisi”ne ilişkin analizlerde bulunmuştu. Kışlalı’nın kitaptaki tespitlerinden biri, “Silah ve şiddet karşısında toplumun boyun eğdiğini göstermek ne kadar yanlış ise terörü yaratan ortamın değişmesi için gerekli demokratik adımları atmaktan kaçınmak da o ölçüde hatalıdır.” şeklindeydi.